Güneş kremlerinin raf ömrü üç yıldır. İster güneş kreminizi açın ve bekletin ister hiç açmayın, ama bekletmeye devam edin; fark etmez. Güneş kremleri üç yılın sonunda bozulma gösterir. Hatta bazı güneş kremleri üç yıldan önce de bozulabilir.
Bunun sebebi de, sizin saklama koşullarına dikkat etmemenizdir. Kuru, serin ve karanlık yerler yerine; eğer sıcak, nemli ve güneş alan yerleri, saklamak için tercih ederseniz güneş kreminizi vaktinden önce bozabilirsiniz.
Hangi markayı alırsanız alın; ister Bebak Güneş Koruyucuları, ister La Roche Posay, Sinoz, Sebamed ya da Bioderma olsun, farketmez… Saklama koşullarının yanlış olması, güneş kremi markalarıyla alakalı değildir.

Güneş kreminizin bozuk olduğunu anlamanızın bir diğer yolu da, rengi ve kokusundaki değişikliktir. Genelde bozuk güneş kremleri, daha yağlı ya da daha sulu bir görünüme sahiptir. Teninizde parça parça bir halde kalması da, bozulduğunun bir göstergesidir.
Güneş kreminiz tuhaf bir kokuya sahipse, bilin ki kremin içindeki bakteriler çoğalmıştır ve bu durum da güneş kreminizin koruma faktörünü, diğer bir ismiyle SPF’sini etkisiz hale getirir. Güneş kreminizi açıkta bırakmak ya da kirli ellerle güneş kreminize, kendi kabı içindeyken dokunmak bakteri oluşumuna yol açacaktır.

Bozuk Güneş Kreminin Ciltteki Tahribatları
Diyelim ki, güneş kreminizin son kullanma tarihi geçti ya da güneş kreminizi saklama koşullarına uygun bir şekilde saklamadınız… Ve bir şekilde isteyerek ya da istemeyerek güneş kreminizi kullandınız.
Güneş kreminiz raf ömrünü tamamladığı ya da bozulduğu için, güneş kreminizin koruma faktörü azalır ve cildiniz güneşin zararlı UV ışınlarına karşı korumasız kalır. Bu durumda da; cildinizde güneş yanığı, güneş lekeleri ve cilt kırışıklıkları oluşur. Ayrıca cildinizde alerjik reaksiyonlar oluşabilir. Bu reaksiyonlar sonucu, cilt tahrişi ve ciltte oluşabilecek enfeksiyonların önü açılır.

Son Kullanma Tarihi Geçmiş Güneş Kremini Ne Yapmalısınız?
Üzülerek söylüyoruz ki, güneş koruyucunuzun son kullanma tarihi geçtiğinde ya da bozulduğunda güneş koruyucunuzu atmalısınız. Aksi halde, yazımızda bahsettiğimiz cilt tahribatlarından herhangi birine yakalanabilirsiniz. Unutmayalım ki, cildimize iyi bakmamız ve cildimizin sağlığına önem vermemiz; hayat kalitemizi derinden etkiler.